Loader

Kardiyoloji

Kardiyoloji

Kalp hastalıkları; küçük yaşlardan,  ileri yaşlara kadar tüm yaş gruplarında ve her iki cinsiyette de görülebilir. Özellikle ailesinde kalp hastalığı olanlar diğerlerine göre daha fazla risk altında olduklarından sık aralıklarla doktor kontrolünden geçmelidir. Kalp hastalıklarının tanı, tedavi ve takibine yönelik işlemler, Kardiyoloji adı verilen dahili tıp birimleri tarafından yürütülür.

Kardiyoloji Kliniğimizde,  kalp ve damar hastalıklarının  tanı ve tedavi yöntemlerinin güvenle uygulanmaktadır.

Kardiyoloji Kliniği bünyesinde;  koroner anjiyografi, sağ kalp kateterizasyonu, periferik anjiyografi (renal, karotis, serebral, alt ve üst ekstremite), elektrofizyoloji ve ablasyon işlemlerinin yapıldığı Koroner Anjiyografi Laboratuarı, Koroner Yoğun Bakım Ünitesi, katater ve anjiyografi hastalarının takip edildiği anjiyo gözlem ünitesi,   kardiyoloji servisi, kardiyoloji poliklinikleri ve girişimsel olmayan tetkiklerin (ekg, efor testi, ritim ve tansiyon holter) yapıldığı poliklinik laboratuvarı bulunmaktadır.

Kardiyoloji Bölümünde tanı ve tedavisi yapılan hastalıklar:

Kalp Krizi

Koroner Yetmezliği

Kalp Yetmezliği

Kalp Ritim ve İleti Bozuklukları

Kalp Kapak Hastalıkları

Periferik Damar Hastalıkları

Aort Damarı Hastalıkları

Hipertansiyon

Hiperkolesterolemi

Doğumsal Kalp Hastalıkları

Hastalık Risk ve Taraması,

Koroner arter hastalıkları:

Yaygın olarak görülen kalp ve damar hastalıkları arasında yer alan koroner arter hastalığı, kalbi besleyen damarlar olan koroner arterlerin aterosklerozu (damar sertliği) veya yüksek kolesterolden kaynaklı olarak damarlarda yağ plaklarının birikimiyle tıkanması sonucunda gelişir. Bu durum kalp kasına yeterli oksijen iletilememesine ve daha ileri dönemlerde kalp yetmezliğinin gelişimine yol açar. Tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra koroner anjiyoplasti, stent uygulaması, minimal invaziv teknikler ve robotik cerrahi, bypass gibi uygulamalar yer alır.

Kalp krizi (enfarktüs)

Tıbbi adı miyokard enfarktüsü olan kalp krizi, göğüste ortaya çıkan ani ve şiddetli ağrı ve sıkışma hissiyatı ile kendini gösteren akut bir tablodur. Erken müdahalenin hayati önem taşıdığı kalp krizinin oluşumunda kronik sigara kullanımı, diyabet hastalığı, hipertansiyon gibi etkenlerin yanı sıra kalbin yapısal bozuklukları da rol oynar. Kalp krizi geçiren hastalara acil müdahale gerekliliği vardır.

Kalp yetmezliği

Kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak kalbin zarar görmesi ve vücuda ihtiyaç duyulan miktarda kanı pompalayamaması sonucunda kalp yetmezliği gelişir. Kalpte var olan doğumsal veya sonradan gelişimli yapısal bozukluklar, uzun süre devam eden yüksek tansiyon, kalp kapakçığına ilişkin hastalıklar ve kalp krizinin kalp kası üzerinde oluşturduğu hasar, kalp yetmezliğinin ortaya çıkış nedenleri arasında yer alır. Tedavisinde çeşitli ilaç türevlerinin yanı sıra kalp pili ve destek cihazlarının kullanımı, cerrahi tedavi yöntemleri ve kalp nakli gibi uygulamalar yer alır.

Kalp ritmi bozuklukları (aritmi)

Kalp atışlarının düzensiz olması veya kalbin olması gerekenden farklı şekilde çalışması ritim bozukluğu veya aritmi olarak adlandırılır. Bu durum kalbin çok hızlı atması (taşikardi) veya çok yavaş atması (bradikardi), bayılma ve çarpıntı hissi gibi olumsuzluklarla kendini belli eder. İlaç kullanımı, kateter ablasyonu gibi elektriksel tedaviler veya aritmiye özel geliştirilmiş cerrahi operasyon teknikleri yardımıyla aritmi hastalarında tedavi uygulanabilir.

Kalp kapak hastalıkları

Kalpte doğumsal olarak var olan veya genetik faktörler, yaşlılık, ağır enfeksiyon gibi etkenlere bağlı olarak sonradan gelişen kalp kapak hastalıkları, kalp kapaklarının daralması veya kan kaçırması ile karakterizedir. Kapak hastalığı bulunan kişiler bazen yıllar boyunca herhangi bir belirti hissetmezken bazı kişilerde ise hastalık sürekli halsizlik, çarpıntı, tıkanıklık hissi ve çabuk yorulma gibi semptomlarla kendini gösterebilir. Tedavisinde kapağın onarımı veya değişimi, transkateter aort kapak replasmanı (TAVI), transkateter kapak tedavisi gibi klinik ve cerrahi uygulamalardan yararlanılır.

Aort damarı hastalıkları

Aort anevrizması (genişleme), damar tabakalarının yırtılması (diseksiyon), damarda tıkanıklık veya darlıkların meydana gelmesi en sık karşılaşılan aort hastalıklarıdır. Başlangıç evrelerinde tespit edilen aort hastalıklarında yalnızca ilaç kullanımı tercih edilebilirken daha ileri olgularda anjiyografi, stent uygulaması ve cerrahi onarım tedavilerinden yararlanılması gerekebilir.

Periferik damar hastalıkları

Periferik damar hastalıkları, ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle atardamarlarda oluşan tıkanıklıklara bağlı olarak kollar, bacaklar ve organlara kan akımının engellenmesi şeklinde gelişen bir hastalıktır. Yüksek kolesterol, hipertansiyon, sigara kullanımı, diyabet hastalığı, obezite veya genetik yatkınlığa bağlı olarak ortaya çıkabilen bu hastalığın tedavisinde ilaç kullanımı ile bypass, endarterektomi ve stent uygulaması gibi cerrahi girişimler yer alır.

Damar sertliği (ateroskleroz)

Çok yaygın görülen ve birçok ciddi kalp hastalığının gelişiminde tetikleyici faktör olarak rol oynayan damar sertliği (ateroskleroz), damar çeperlerinde kolesterol birikimine bağlı olarak damarın sertleşmesi ve esnekliğini kaybetmesi ile gelişir. Sertleşen damar çeperlerinde içeriye doğru oluşan aterom plakları damarların daralmasına ve zamanla tıkanmasına, bunun sonucunda kalp krizi gibi ciddi akut tabloların gelişimine ve organ fonksiyonlarının bozulmasına kadar varabilen sorunlara neden olabilir. Tedavide ilaç kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme tedavisinin yanı sıra; minimal invaziv cerrahi ve bypass gibi cerrahi girişimler yer alır.

Hipertansiyon

Ülkemizde ve dünyada en yaygın şekilde görülen kronik hastalıklardan bir tanesi hipertansiyondur. Yetişkin bireylerde sistolik kan basıncı 130 mmHg, diastolik kan basıncı ise 80 mmHg'nin altında olmalıdır. Tansiyonun sürekli olarak bu değerlerin üzerinde seyretmesi hipertansiyon olarak adlandırılır ve bu durum uzun vadede pek çok hastalığın oluşumuna yol açabilir. Bu nedenle tıbbi beslenme tedavisi ve gerekli görülmesi durumunda ilaç tedavisi ile kan basıncı normal aralıklara indirgenmeli ve kontrol altında tutulmalıdır.

Hiperlipidemi / Dislipidemi

Kolesterol ve diğer kan lipidlerinin kanda olması gereken seviyelerin üzerinde bulunması, ateroskleroz başta olmak üzere pek çok kalp ve damar hastalığının oluşumu için risk faktörüdür. Kandaki çeşitli lipid türlerinin yüksekliği hiperlipidemi; kanda total kolesterol, LDL ve trigliserid seviyelerinin yükselmesi ile iyi kolesterol olarak da adlandırılan HDL seviyelerinin düşük olması durumu ise dislipidemi olarak adlandırılır. Her iki durum da uzun vadede sağlık üzerinde büyük olumsuzluklar yaratabileceğinden beslenme tedavisi ile kolesterol ve yağ alımı dengelenmeli, hekim tarafından gerekli görüldüğü durumlarda ilaç tedavisi uygulanmalıdır.

Koroner Anjiyografi Laboratuvarı ;

Kardiyak kateterizasyon:

Kalp kateterizasyonu ve anjiyografi bir tanı (teşhis) yöntemidir. Kalp boşluklarının ve koroner arterlerin kontrast madde (bir çeşit tıbbi boya maddesi) verilmesi sırasında görüntülenmesi ve "X" ışınları kullanılarak hareketli film çekilmesi esasına dayanır. Elde edilen veriler tedavinin yönlendirilmesinde çok önemlidir  ve çoğu hastada tedavi stratejisinin seçimi için temel belirleyicidir. Günümüzdeki teknolojik koşullar ve bilgi birikimi sayesinde, kardiyak kateterizasyon işlemlerinin  başarı oranı % 99'un üzerindedir.

Koroner anjiyografi genellikle koroner kalp hastalığı hakkında güçlü klinik şüphe olduğunda veya anormal efor testi gibi noninvaziv değerlendirme nedeni ile yapılır. Amaç koroner darlığının yayılımı ve ciddiyetinin saptanması ve uygulanacak tedavi seçeneğinin (balon/stent, by-pass, medikal tedavi) belirlenmesidir.

Koroner Anjiografi Laboratuvarında ayrıca;

-Periferik (böbrek,beyin ve şah damarı gibi) damar hastalıklarının tanı ve tedavisi (balon/stent),

-Geçici, kalıcı kalp pili ve ICD (hayat kurtaran şok cihazı)  takılması,

-Bazı kalp yetmezliği hastalarında üç odacıklı kalp pili (CRT) takılması,

-Doğumsal kalp hastalıklarının (kalpte delik bulunması gibi) tanı ve tedavisi,

-Elektrofizyolojik çalışma ve Ablasyon (ritim bozukluklarının kalıcı olarak önlenmesi) işlemleri de yapılmaktadır.

Ekokardiyografi ;

Kalbin pompa fonksiyonunun durumu, kapakların yapısı ve kalbin yapısal anormallikleri hakkında bilgi vererek kolay bir şekilde kalp yetmezliği, kalp kapak darlığı veya yetmezliği, kalp büyümesi, kalpte doğuştan delik varlığı, aort genişlemesi, kalp içinde pıhtı varlığını tespit eden tanı yöntemidir.

Efor Testi;

Yürüme bandında belli hızlarda ve yokuşta seri olarak kalp grafisinin çekilmesi ile damar tıkanıklığının tespitinde kullanılır. İstirahat anında çekilen kalp grafisinde tespit edilemeyen anormallikler gözlenir.

 Ritim Holter ;

Kalp atışlarının, 24 saat taşınan bir alet ile kaydedilip daha sonra bir bilgisayar ortamında değerlendirilmesidir. Bu cihaz sayesinde kalp grafisinde gözükmeyen çarpıntı atakları ve kalp duraklamaları gözlenir.

 Tansiyon Holter ;

24 saat süre ile hastanın üzerine takılarak her 15 veya 30 dakikada bir tansiyon ölçümü yapıp kayıt eden cihazdır. Böylelikle hastane ortamında yükselen yalancı tansiyon yükseklikleri, ani yükselen ve ani düşen tansiyon atakları olan hastaların tanısında ve ilaç tedavisine yanıtı izlemek için kullanılır.

 Elektrofizyolojik Çalışma ve Ablasyon ;

Elektrofizyolojik çalışmanın uygulanması sırasında kateterler, kalp boşluklarına yerleştirilir ve kalpte değişik noktalardan kayıt alınır veya anormal ritmi oluşturmak için uyarı verilir. Eğer anormal bir ritm veya kalbin normal ileti sistemi dışında bir yol tespit edilir ise ablasyon yöntemi ile bu ileti yok edilebilir.

Randevu Talebi Oluştur
Hızlı Randevu