Loader

Göz Hastalıkları ve Sağlığı

Göz Hastalıkları ve Sağlığı

Göz sağlığı, yaşam kalitesi açısından oldukça büyük öneme sahiptir. Göz hastalıkları;  çevresel, genetik ya da yaş ile ilgili faktörlere bağlı olarak görme duyusunun bozulmasına ya da tamamen yitirilmesine sebep olan hastalıklardır. Bedenin en önemli ve hassas duyu organları arasında gelen gözlerde ortaya çıkabilecek bu rahatsızlıklar,  hastanın yaşamını son derece olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir. Bazı göz hastalıkları erken evrelerinde herhangi bir belirti vermezken, çoğu göz hastalığı şiddetli yanma ve kaşıntı hissi, görmede azalma veya daralma, renk seçememe, aşırı çapaklanma, ışıktan rahatsız olma gibi problemlerin bir ya da birkaçıyla kendini gösterebilmektedir. Göz hastalıklarından korunma adına alınabilecek önlemlerin ilk sıralarında düzenli doktor kontrolü gelmektedir. Düzenli kontrollerini yaptıran ve erken teşhis sayesinde gerekli tedaviyi hastalık ilk evrelerdeyken almaya başlayan bireylerde birçok göz hastalığı tedavi edilebilmektedir.

Katarakt

Katarakt göz merceğinin doğal saydamlığını yitirip sertleşmesi sonucu ortaya çıkan ve tedavi edilmediğinde görme duyusunun kaybedilmesine sebep olabilecek bir göz hastalığıdır. Katarakt büyük çoğunlukla ilerlemiş yaşa bağlı olarak orta yaş ve üzerindeki bireylerde görülmekle beraber; toksik maddeler, radyasyon, yüksek voltajlı elektrik, genetik bozulmalar ve kortizon içeren bazı ilaçlar da yaştan bağımsız olarak katarakta sebep olabilmektedir. Işığa hassasiyet, gece görüşünde azalma, renklerin soluklaşması gibi belirtilerle kendini gösteren hastalığın tek tedavisi, artık işlevini kaybetmiş olan göz merceğinin ameliyatla çıkartılıp yerine yeni bir göz merceğinin yerleştirilmesiyle yapılmaktadır. Fakoemülsifikasyon cerrahisiyle 20-30 dakika içinde gerçekleştirilen ameliyatlarda hasta ilk günden itibaren sağlıklı bir görme duyusuna tekrar kavuşabilmektedir.

Diyabetik Retinopati

Diyabetik retinopati, büyük çoğunlukla beş yıldan daha uzun süren diyabet hastalıklarının bir sonucu olarak, gözlerdeki retina tabakalarında yer alan kılcal damar yapılarının bozulmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Dünyada tedavi edilebilen körlük sebeplerinin başlıcalarından olan diyabetik retinopati, erken evrelerinde çoğunlukla herhangi bir belirti göstermemektedir. Hastalığın ilerlemesinin erkenden önlenmesi amacıyla diyabet hastalarının yılda en az bir defa olmak üzere düzenli olarak detaylı göz dibi muayenelerini yaptırmaları gerekmektedir.

Glokom

Glokom ya da göz tansiyonu, göz içi basınç yüksekliğinin göz sinirlerine zarar vermesi sonucu oluşan ve ilerleyen evrelerde görme kaybı yaşanmasına sebep olabilecek bir hastalıktır. Hastaların büyük bölümünde erken evrelerde herhangi bir belirti ya da bulgu olmaması glokom hastalığının tespitini zorlaştırmaktadır. Ailede bulunan glokom öyküsü, ilerleyen yaşlardaki diyabet ya da guatr hastalıkları, uzun süreli kortizon kullanımı, göz iltihapları, miyop ve migren glokom riskini arttıran faktörlerdir. Bu risk gruplarında bulunan bireylerin göz muayenelerini düzenli olarak yaptırmaları ve göz içi basınçlarını düzenli olarak ölçtürmeleri hastalığa karşı erkenden önlem alabilmek adına son derece önemlidir. Glokomun kendini yenileyemeyen göz sinir hücrelerinde tahribat oluşturması sebebiyle hastalık tamamen iyileştirilememekte; tedavi süreci hastalığı kontrol altında tutma ve görme duyusunun kaybını engellemek amacıyla yürütülmektedir. Glokom tedavisinde göz içi basıncını düşüren göz damlaları günlük olarak kullanılmakta ve glokom tipine göre değişmekle beraber ameliyat ya da lazer operasyonu uygulanabilmektedir.

Şaşılık

Şaşılık, gözlerin birbiri arasında paralelliği sağlayan kaslardaki uyumsuzluk veya eksikliğe bağlı olarak göz senkronunun bozulması sonucunda ortaya çıkan, sürekli ya da zaman zaman kendini gösteren bir hastalıktır. Erken teşhisin son derece önemli olduğu şaşılığın tedavisinde hastanın yaşına ve hastalığın durumuna bağlı olarak birçok farklı yöntem kullanılmaktadır. Detaylı bir göz muayenesinin ardından şaşılık; özel gözlük kullanımı, bilgisayar destekli göz egzersizleri ya da cerrahi bir operasyon sonucunda giderilebilmektedir.

Gözyaşı Kanalı Tıkanıklığı

Gözyaşı kanalı tıkanıklığı, gözlerin temizlenmesi ve sağlıklı bir görme duyusu için son derece gerekli olan gözyaşının, gözyaşı kanalı aracılığıyla burun boşluğuna ulaşamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Erken yaşta teşhisin oldukça önemli olduğu hastalık kendini gözlerde aşırı sulanma, sık çapaklanma ve burun kökünde şişlik gibi belirtilerle göstermektedir. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı tedavisi bebeklerde burun kökünde bulunan gözyaşı kesesi üzerine gün içinde düzenli olarak yapılan masajlarla sağlanırken, yetişkinlerde hastalığın ve bireyin durumuna bağlı olarak probing, cerrahi müdahale (DSR), ya da lazer tedavisi uygulanmaktadır.

Blefaroplasti

Göz kapağı estetiği olarak da bilinen blefaroplasti, göz kapaklarında bulunan ve cildin yaşlanmasına bağlı olarak sarkmış deri ve kas dokusunun cerrahi bir müdahaleyle düzeltilmesi işlemidir. Blefaroplasti çoğunlukla deri sarkması sonucu kısmen görme kaybı yaşayan 35 yaş üstü bireylere uygulanırken, ihtiyaç görülen durumlarda her yaş grubu için gerçekleştirilebilir.

Refraktif Cerrahi

Refraktif cerrahi miyop, hipermetrop ve astigmat gibi ışığın yanlış kırılması sonucu oluşan görme kusurlarının gözlük ya da kontakt lens kullanımı yerine cerrahi bir operasyonla kalıcı olarak düzeltilmesi işlemidir. Lazer göz ameliyatı olarak da bilinen refraktif cerrahide kullanılan yöntemler detaylı bir göz muayenesi sonrasında kararlaştırılmakta, bireyin göz yapısına ve görme kusuruna göre değişim göstermektedir. Kronik rahatsızlığı bulunmayan, 18 yaşından büyük, kornea kalınlığı ve göz numaraları uygun bireyler refraktif cerrahinin sunduğu faydalardan yararlanabilmektedirler.

GÖZ SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI  BÖLÜMÜNDE YAPTIĞIMIZ TESTLER:

GÖZ KURULUĞU TESTLERİ

Gözlerde yanma, batma, kaşıntı ve göze yabancı bir madde kaçmış gibi hissetmek göz kuruluğunun yaygın belirtileri arasında yer alır. Göz kuruluğu göz sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve suni gözyaşı kullanımı gerektiren bir durumdur. Bu tarz şikayetleri olan kişilere göz kuruluğu testleri uygulanarak şikayetlerin kuruluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı net bir şekilde tespit edilebilir ve tedavi planı buna göre şekillendirilir.

RENK GÖRME TESTLERİ

Gözün retina tabakasında yer alan koniler, gözlerin renkleri ayırt edebilmesini sağlar. Doğumsal nedenlere bağlı olarak bu konilerin renkleri ayırt etmede yetersiz kalması, renk körlüğü anlamına gelir. Renk körlüğünün teşhisi için özel olarak geliştirilmiş olan renk görme testleri kullanılır.

BİLGİSAYARLI GÖRME ALANI TESTİ

Glokom adlı göz hastalığının erken teşhisinde ve tedavisinde çok önemli bir yere sahip olan bilgisayarlı görme alanı testi, gözün odaklandığı noktanın yanı sıra kenarlarındaki görme alanının da ölçülmesi ve olası bir bozukluğun tespit edilmesine imkan tanır.

GÖZ TANSİYONU ÖLÇÜMÜ

Glokom olarak da bilinen göz tansiyonu hastalığı, göz içi basıncının olması gerekenin üzerinde seyretmesi ile karakterize ciddi bir sağlık sorunudur. Hastalık zamanla görme sinirlerinin zarar görmesine ve sonuç olarak görme kaybına kadar gidebilen ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle hastalığı işaret eden şikayetlerle göz hastalıkları kliniklerine başvuran hastalarda göz tansiyonu ölçümü yapılmalıdır.

KORNEA KALINLIĞI ÖLÇÜMLERİ (PAKİMETRİ)

Kornea kalınlığı, göz basıncı üzerinde etkili olabilecek bir faktördür. Sağlıklı insanlarda 500 mikron olması gereken kornea kalınlığının normalden daha kalın olması göz tansiyonu ölçümlerinde yalancı bir yüksekliğe, daha ince olması ise göz basıncı düşüklüğüne neden olabilir. Bu nedenle göz tansiyonu ölçümlerinin normalin üzerinde veya altında çıkması durumlarında kornea kalınlığı ölçümleri de incelenmelidir.

OPTİK BİYOMETRİ ÖLÇÜMLERİ

Katarakt operasyonları esnasında gözün içerisine yerleştirilmesi gereken merceklerin ölçümü için kullanılan optik biyometri cihazları, bu operasyonlar için büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda bu cihazlar yardımıyla yapılan hassas ve hatasız optik biyometri ölçümleri sayesinde ameliyat sonrasında hastaların gözlüksüz olabilme imkanı bulunur.

GÖZ ULTRASONOGRAFİSİ ÖLÇÜMLERİ

Travmatik problemler başta olmak üzere göz sağlığına ilişkin pek çok durumda göz ultrasonografisinden faydalanılır. Ultrasonografik ses dalgaları yardımıyla gözün görüntüsü çıkarılarak dışarıdan bakıldığında görülemeyen kısımlarında bulunan sorunlar kolaylıkla tespit edilebilir; aynı zamanda göz küresinin boyutları, kornea kalınlığı ve vitreus sıvısının kapladığı alan gibi faktörler de değerlendirilebilir.

Göz sağlığınıza ilişkin tedavi gerektiren sağlık sorunlarına sahipseniz veya genel muayeneden geçmek istiyorsanız, Göz Sağlığı ve Hastalıkları bölümümüze başvurabilirsiniz. Düzenli olarak göz muayenenizi yaptırarak, olası hastalıkların erken dönemde tespit edilmesini sağlayabilir, bu sayede görmeye ilişkin kalıcı hasarların oluşumunu önleyebilirsiniz.

Randevu Talebi Oluştur
Hızlı Randevu